top of page

God of War Ragnarök

  • Yazarın fotoğrafı: Resul
    Resul
  • 20 Mar
  • 7 dakikada okunur

9.5/10

Not: Eskiden yazdığım bir inceleme, değiştirme gereği duymadım.


Önemli: Bu inceleme içerisinde spoiler vardır. Discord üzerinde yazdığım yazıda spoiler olan yerleri sansürleyebiliyordum, ama burada sansürleyemiyorum.


İnsanların kendilerine özel hobileri olur ve bu hobilerini yaparken hem keyif alırlar hem de eğlenceli vakit geçirirler. Ayrıca bu hobilerinden yeni yeni ve güzel şeyler de öğrenebilirler. Bazılarının hobisi kitap okumak olur, bazılarının dizi ve film izlemek olur vesaire. Çocukluğumdan beri çoğu platform üzerinden çok fazla olmasa da oyunlar oynamış, deneyimlemiş bir insanım. Atarilerde, benim olmayan PS'lerde, kendi bilgisayarım dışında farklı bilgisayarlarda... Benim hobim de oyun oynamak. Oyunlar da bana tıpkı filmler ve dizilerde olduğu gibi bir şeyler anlatır ve bu anlatılan şeyler benim hayatıma ya hiçbir şey katmaz ya da bir şeyler katar. Bu oyun bana çok şey kattı diyebilirim.

(Tabii ki hayatımda müthiş bir değişim olmadı lakin üzerine çok düşündüğüm ve kendi kendime sorular sorup cevap beklediğim bazı şeylerin cevaplarını verdi bana. Bu bile benim için "Bu oyun neden mükemmel?" sorusunu cevaplıyor bence.)


Oyunun tanıtımlarını, gameplay videolarını gördüğümde "İyi bir oyun bekliyorum ama önceki oyunun aynısı olacak be aga." gibi düşüncelere kapılmıştım, ama inanılmaz yanılmışım. Tamam, aynı olan şeyler de var; her şey de farklı değil, ama aynı olan unsurların üzerine ufak tefek yeni şeyler koyup zenginleştirmeye çalışmışlar ve gerçekten bunu çok iyi başarmışlar. God of War Ragnarök, önceki oyuna göre gerçekten çok daha dolu dolu olan bir oyun olmuş.


Hikaye


Hikaye, önceki oyunun sonundan birkaç yıl sonrasını anlatıyor. Baldur'un ölümüyle birlikte kehanetler ortaya çıkmış ve Dokuz Diyar'da Fimbulwinter meydana gelmiştir. Fimbulwinter'den dolayı yaşam şartları eskisine göre daha da zorlaşmıştır ve Dokuz Diyar'ın her bir bölgesinde farklı ve tuhaf doğa olayları meydana gelmiştir. Örnek verecek olursam: Midgard'da Dondurucu soğuk, Vanaheim'de normale göre daha fazla nem oranı gibi.

Ana karakterlerimiz Kratos, Kratos'un kemerinde Mimir ve Kratos'un oğlu Atreus'da Midgard'da Fimbulwinter'den nasibini almış ve dondurucu soğukta yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlardır. Ta ki bir gün kapılarına Odin ve Thor gelene kadar. Odin, Ragnarök'ün gelmesinden korktuğu için Kratos'dan barış ve ittifak ister lakin Kratos, Odin'in şerefsiz birisi olduğunu bildiğinden bu teklifi reddeder. Kratos'un teklifi reddetmesine sinirlenen Odin, Thor'a "Fazla gecikme" diyerek bir bakıma Kratos'a saldırması için emir verir ve böylelikle Kratos ile Thor arasında bir düello başlar. Thor'un amacı Kratos'u öldürmek değil, bunca Yunan tanrısını öldüren adamın, eski Yunan Savaş Tanrısı'nın güçlerini denemektir ve bu yüzden Kratos'a çok fazla yüklenmez. Kratos ve Thor arasında geçen çetin bir düellonun ardından Thor, Kratos'dan istediğini alır ve oradan gider. Yaşanan şeyler savaş çanlarını çalar ve ana karakterlerimizin Ragnarök'e ve çıkabilecek herhangi bir savaşa hazırlıklı olması gerektiğinin haberini verir. Böylelikle, Kratos ve Atreus'un uzun, anlamlı, bol aksiyonlu, duygusal ve sürükleyici macerası başlar.


Oyun


Üstte de yazdığım gibi, oyunun iyi bir oyun olacağını tahmin edebiliyordum lakin önceki oyunla aynı olacağı düşüncesindeydim. Oyunun önceki oyunla aynı olan unsurları da var tabii ama üstte de dediğim gibi, aynı olan şeylerin üzerine ufak tefek yeni şeyler ekleyip daha da zenginleştirmişler ve gerçekten bunu başarmışlar.

Ana görevler ve yan görevler konusuna uzun uzun şeyler yazmak istemiyorum çünkü zaten uzun ve sürükleyici olan ana görevlerin üzerine bir de yan görevleri oynayınca oyun ekstra bir güzel oluyor. Yan görevler de ana görevler gibi detaylı yapılmış ve sadece yapmak için yapmıyor; oyunun hikayesinden de yeni yeni şeyler öğreniyorsunuz. Yan görevler dışında, Dokuz Diyar'ın neredeyse çoğu bölgesinde olan ve haritada kendinizin gezip bulabileceği, önceki oyunda da var olan İyilikleri yapabiliyorsunuz. İyiliklere de, yaparken sıkmayan, yan karakterlerimizin veya Dokuz Diyar'da yaşamış bazı kişilerin geçmişleri hakkında bir şeyler öğrenebileceğimiz, yaptıktan sonra da bizi ödüllendiren mini görevler diyebilirim.

God of War Ragnarök, oynanış bakımından önceki oyunun temellerini almış bile olsa söylediğim gibi bu temelleri bize minik farklılıklarla sunduğu için göze batmıyor. Ayrıca, önceki oyundan farklı olarak oğlumuz Atreus'u kontrol edebildiğimiz bölümler de oyunda mevcut. Böylelikle Atreus'un da karakter gelişimini ve motivasyonunu daha yakından izleyebiliyoruz.


Önceki oyunda Leviathan Baltası ve Kaosun Kılıçları adlı silahları kullanırken, bu oyunda önceki oyundaki silahların arasına Draupnir Mızrağı adlı yeni bir silah ekleniyor. Böylelikle girdiğimiz mücadelelerde rakiplerimize karşı farklı stratejiler kurmak için seçeneklerimiz olabiliyor.


Yetenek ağacında önceki oyunda var olan yeteneklerin bazıları olsa bile yeni yetenekler de var. Zaten Draupnir Mızrağı'nın eklenmesi ile birlikte ekstradan bir yetenek ağacı açılıyor ve bu da oyunu daha da zenginleştiriyor.


Atreus'u da oyunun bazı bölümlerinde kontrol edebildiğimizden, Atreus'un yetenek ağacında aktif ettiğimiz yetenekler önceki oyuna göre daha etkili ve önemli olmuş.


Atreus'un yanımızda olmadığı yerlerde, Freya yanımızda olduğundan ona özel de ekstradan yetenek ağacı, güçlendirebileceğimiz bir kılıç ve özel yetenekler eklemişler.


Vuruş hissiyatı, savaşmak gibi konularda da önceki oyunun üzerine koymuşlar ve gerçekten güzel olmuş. Bir düşmana vurduğumuz zaman o düşmana vurduğumuzu gerçekten hissediyoruz. Leviathan Baltası, Kaosun Kılıçları ve Draupnir Mızrağı'nın vuruş hissiyatları da birbirinden farklı olduğundan bu sizi oyuna daha fazla çekebiliyor ve savaşırken sıkılmamanıza yarayabiliyor. Savaşmak da önceki oyuna göre biraz daha zor olmuş diyebilirim. Önceki oyunda saldırılardan kaçmak veya saldırıları engellemek daha basitti gibi hatırlıyorum ama bu oyunda saldırılardan kaçmak ve saldırıları engellemek önceki oyuna göre biraz daha zor diyebilirim. Önceki oyunda olduğu gibi düşmanın türüne göre silahlarınızı seçtiğinizden dolayı her silahla her düşmana düzgün hasar veremeyebiliyorsunuz. Mesela buz elementinden oluşan bir düşmana buz elementi ile, yani Leviathan Baltası ile vurursanız ona daha az hasar verirsiniz. Bu yüzden buz elementinden oluşan bir düşmana ateş elementi ile, yani Kaosun Kılıçları ile vurmalısınız gibi. Önceki oyunda sadece buz ve ateş elementleri varken, bu oyuna Draupnir Mızrağı'nın gelmesi ile birlikte rüzgar elementi eklendi ve bu da savaş konusunda stratejik çeşitliliği arttırdı diyebilirim.


Karakterler de önceki oyuna göre kalabalıklaşmış. Yeni müttefikler, yeni düşman çeşitleri ve yeni yaratıklar oyunda mevcut.


Boss savaşları yaratıcı ve bol aksiyon dolu olmuş. Önceki oyunda olduğu gibi haritanın belirli bölgelerine de mini bosslar eklenmiş. Bu bosslar bir yerden sonra kendilerini tekrar edebiliyor tabii ama bu mini bosslar karşımıza çok fazla çıkmadığından dolayı da bu tekrar etme olayını bence çok hissettirmiyor. Ayrıca, geçen oyundaki Valkürler gibi bu oyuna da Cinnetkar adı verilen mini bosslar eklenmiş. Cinnetkarlar zor olsa bile, önceki oyundaki Valkürler gibi bir yerden sonra kendilerini tekrar ettiğinden ne yapacaklarını tahmin edip kolayca yenebiliyorsunuz.


Oyunun haritaları önceki oyuna göre dolu dolu ve daha büyük olmuş. Ayrıca harita tasarımlarını muazzam yapmışlar. Oyunda, Dokuz Diyar'da olan bölgeleri gezdiğimizden tek bir harita yok ve her bir bölgede farklı, bölgeye has güzellikler görebiliyorsunuz. Örnek: Svartalfheim'de cüce mimarisini ve yer altı zenginliklerini görürken, Vanaheim'de doğanın güzelliklerini görebiliyorsunuz. Haritalarda gezerken veya bir manzarayı izlerken gerçekten içimden "Oyun dediğin böyle olur be" diyordum.


Beğenmediğim/Memnun Kalmadığım Yerler


  1. Oyunun son çeyreğinin maalesef çok hızlı ve aceleyle yapıldığını düşünüyorum. Ortada bir Ragnarök tehlikesi var, savaş çıkacak falan. Her şeyi hallediyoruz, insanlar toplanıyor, savaş başlıyor. Bir anda bir bakıyoruz, oyun bitiyor. Bu durum, benim gözüme çok batmadı ama yine de sona yaklaştıkça aceleye getirmişler hissini aldım. Yine aynı yere bağlanan, daha güzel işlenmiş bir son çeyrek beklerdim şahsen.


  2. God of War Ragnarök'ün son savaşı, önceki oyunun son savaşına göre daha sönük ve zayıf kaldı diye düşünüyorum. Son savaşlar beni neden bilmiyorum ama içine çekemedi ve çok basit geldiler. Oyunun normal bir oyuncu kitlesi olduğundan dolayı son savaşları zor yapmamalarını anlayabilirim; ama o zaman da biraz daha destansı bir boss savaşı olabilirmiş derim. Önceki oyunun son savaşındaki aksiyon, sahne geçişleri, sinematikler, farklı lokasyonlarda savaşmak… hiçbiri yok. Önceki oyunun son savaşına göre gerçekten sönük kalmış diyebilirim.


  3. -OYUNUN SONUNDAN SPOİLER UYARISI- Oyunun son savaş sahnelerinin sonuna doğru herkes "Ragnarök uyandı, her şey yok olacak, onu durduramayız." falan diye kaçışıyor. Freya'nın kardeşi, tek eliyle Ragnarök'ü tutup engelliyor, sonra kendini feda ediyor. Sonra Atreus'a bir şey oluyor sanırım ve Kratos, Atreus'a doğru koşuyor. Atreus onu itiyor ve sonra beyaz bir ekran giriyor. Atreus'u, Midgard'da insanların Ragnarök'ten ve savaştan kaçtığı bir sığınakta uyanırken görüyoruz. Sonra da bize hiçbir şey anlatmadan, "Aaa bu da savaşırken kendini feda etti", "Sonunda Asgard, Aesir devrildi, savaşı kazandık" diyorlar ve bir iki sahne sonra oyun bitiyor. Gerçekten oyunun son çeyreğini aceleyle ve gözden geçirmeyerek yaptıklarını düşünüyordum. Yine aynı yere bağlayabilirlerdi, ama böyle acele işlenmiş bir son olmayabilirdi.


Özet


Bazı oyunlar vardır ve adını tarihe altın harflerle yazdırır. God of War'ın tüm oyunları da adını tarihe altın harflerle yazdırmasa bile, gönlüme adını altın harflerle yazdırmıştır. İlk God of War oyununu, bilgisayarımı yeni aldığım yıllarda, 2013-2014 yıllarında emülatör üzerinden oynamıştım. O zamanlar hiçbir şey anlamazdım tabii, sadece karakterlerin birbirlerine yaptığı hareketlerden bu karakter kötü ve bu karakter iyi gibi çıkarımlarda bulunup oyunu bitirirdim. İlk oyun çok hoşuma gittiğinden, ilk oyunu aldığım yere annemle birlikte tekrar gidip oyunun ikincisini almıştım. God of War 2'yi de çok severek oynuyordum ama emülatörün verdiği bir hatadan dolayı bir sahnede oyun donuyor ve bir daha tepki vermiyordu. Yarısından fazlasını oynadığım bir oyunun bir anda donup bozulması beni üzmüştü, ama yapabileceğim bir şey de yoktu. Çocuk olduğumdan ve evde internet olmadığından da çözüm arayamıyordum.


Aradan uzun yıllar geçmişti ve artık evimde internet vardı. Bir gün, aklıma God of War adlı bir oyun oynadığım ve oyunun yarıda donması, oyunu bitirememem geldi ve o gün bu seriye tekrar başlama kararı aldım. PC'ye çıkmadığından ve emülatörde optimizasyonu çok kötü olduğundan oynamadığım God of War 3 harici, oynayabildiğim, bilgisayarımın kaldırdığı tüm God of War oyunlarını emülatör üzerinden oynamıştım. Sonrasında, 2018 yılında God of War'ın piyasayı sallayan, herkesin beklediği o müthiş oyunu çıkmıştı. Oyunu oynayabileceğim bir PlayStation'um yoktu. Oyun bilgisayara çıksa bile, bilgisayarım kaldırmazdı zaten. Bir PS oyuncusu olmadığım için oyunun bilgisayara çıkmasını beklemekten ve yeni bir bilgisayar almayı beklemekten başka çarem yoktu.


Tabii, o beklediğim sürede God of War serisini çok sevdiğimden serinin tüm hikayesini merak edip şöyle detaylı bir araştırma yaptım. Çizgi romanını okudum, GoW oyunlarının ve GoW evreninin hikayesini anlatan videolar izledim falan. Beklediğim şey olmuştu. Hayır, bilgisayar almamıştım, ona daha var. God of War sonunda bilgisayar portuna çıkmıştı ama şimdi de bilgisayar almayı beklemek zorundaydım. Sanırım 1 sene gibi bir süre bekledikten sonra, sonunda o büyük gün gelmişti ve yüksek sistemli, neredeyse her oyunu rahat rahat oynayabileceğim bir bilgisayarım olmuştu. Bilgisayar aldıktan sonra, ilk oynadığım oyunlar arasından ikincisi God of War'dı. Oyunu oynarken inanılmaz keyif almıştım ve oyun gerçekten beklediğime değen bir oyundu. Oyun bittikten sonra, hemen gelecek oyunu bekleyenlerden biri olmuştum.


Sonunda beklediğim oyun, God of War'ın yeni oyunu God of War Ragnarök, 2022 yılında çıkmış ve insanlar tarafından çok olumlu yorumlar almıştı. Tabii, oyun o zaman sadece PlayStation üzerinden oynanabilen bir oyun olduğundan ve artık PlayStation oyunlarının da yavaş yavaş PC portlarının çıkmasından dolayı, oyunun bilgisayara çıkmasını beklemekten başka çarem yoktu.


Ve sonunda o büyük gün de gelmişti. Sonunda PC'ye çıkmasını en çok beklediğim oyunu oynuyordum. Ve sonunda, o çok beklediğim oyunu keyifle, severek oynadım ve bugün bitirdim. God of War Ragnarök, beklediğime fazlasıyla değen bir oyundu. Hikayesiyle, atmosferiyle, aksiyon sahneleriyle; hatta saymama bile gerek yok. Bence bu oyun, oyunun hızlı hızlı ilerleyen son çeyreği ve son boss savaşları dışında, her şeyiyle önceki oyuna göre dolu dolu ve mükemmel bir oyun. Valhalla DLC'sini daha oynamadım; DLC'nin konusunun ne olduğunu ve ne anlattığını da bilmiyorum, ama oynadığım zaman DLC ile ilgili de bir şeyler yazarım.



 
 
 

Comments


bottom of page